Aile şirketleri dünyanın hemen hemen her ülkesinde, ekonomilerin lokomotifi rolünü görürler.

Aile şirketi, akrabalık bağı olan bireylerin mal ya da hizmet üretmek amacıyla bir araya gelerek kurdukları sosyal örgütler anlaşılmaktadır. Bu işletmeler, daha az personelin çalıştığı, gider kalemlerinin daha az olduğu, makine faaliyetlerinden çok el emeğinin ön planda tutulduğu şirketlerdir. Bu işletmeler dünyada ve ülkemizde önemli bir yere sahiptir. Aile şirketleri dünyanın hemen hemen her ülkesinde, ekonomilerin lokomotifi rolünü görürler.

Aile şirketlerini kendilerini diğer işletmelerden ayıran özellikler vardır. Çoğu kişi için hayatın en önemli iki unsuru ailesi ve işidir. O nedenle bu iki unsuru aynı anda içerebilen aile şirketleri kamusal ortaklı işletmelerden çok ayrı özellik gösterir. Aile şirketleri içinde barındırdığı duygusal boyut nedeniyle sıradan işletmelerden çok farklıdırlar Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere bakıldığında ekonomik hayatta söz sahibi olan şirketler aile şirketleri veya aile şirketinden kurumsallamış işletmelerdir. Aile şirketleri faaliyette bulundukları ülkelerin sosyo-ekonomik yapılarının gelişmesinde önemli bir rol üstlenmektedirler. Dünyadaki işletmelerin %65 - 80‟ini, ülkemizdeki işletmelerin ise tamamına yakınını (%95 civarı) aile şirketleri oluşturmaktadır

Aile şirketleri genellikle küçük ölçekli, karmaşık örgüt yapısına sahip olmayan, daha az sayıda kişinin çalıştığı ve çoğunlukla tek pazara odaklanmış şirketlerdir. Bu şirketlerde kurucu için, kontrolün elinde olması ve hâkimiyet ön plandadır. Bu nedenle yeniliğe ve kurumsallaşmaya fazla açık değildirler, risk almaktan korkarlar. Başarılı olan aile şirketlerine genel anlamda göz atıldığında kurumsal bir yapıya sahip oldukları ve modern yönetim anlayışına göre faaliyetlerini gerçekleştirdikleri dikkati çekmektedir. Bu anlayışı benimsemeyerek aile şirketi şeklinde yapılanan önemli sayıda küçük ve orta ölçekli aile şirketi büyüyemeden, kısa bir süre sonra yok olmaktadır.

Yapılan tanımlamalardan, aile şirketinin küçük şirket olduğu gibi bir anlam çıkarılmamalıdır. Bu tür şirketler arasında çok uluslu dev şirketler de bulunmaktadır. Örneğin, ABD‟de Ford, Mars, Este Lauder, Levi Strauss; İsveç‟te Tetra Laval, Hermes ve H&M; Fransa‟da Michelin, Bic, L‟Oreal; Kanada‟da Seagram ve Bata gibi. Sabancı, Koç, Doğuş, Komili, Hacı Şakir, Vakko ülkemizde ki örnekleridir.

Gelelim Sonuca

Firmaların satış ekiplerini kuvvetlendirmek, onlarca satış kampanyası düzenlemek, tesislerin üretim kapasitesini arttırmak satıcıyı pazarda kalıcı hale getirmemektedir. Bunun yerine firmalarda pazarlama bölümleri aktif hale getirilmeli, markalaşma ile ilgili yoğun mesai harcanmalı, tüketicinin kalbi nasıl kazanılır sorusunun cevabı aranmalıdır. Ülkemiz ve dünya ekonomisinde büyük yer tutan aile şirketleri için de durum aynıdır. Uzun yıllardır ayakta kalmayı başaran firmaları kendilerine örnek almalıdırlar. Bu firmaların ortak özellikleri; sağlıklı bir kurumsal yapıya sahip olmaları ve tüketicinin aklında yer etmiş olmalarıdır.